Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan: Türkiye, Gazze’nin ayağa kaldırılması için sadece elini değil tüm gövdesini taşın altına koymaya hazırdır

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, TRT World Forum’un açılışında yaptığı konuşmada, “Ateşkesin sürmesi, insani yardımın Gazzeli kardeşlerimize ulaşması ve Gazze’nin yeniden ayağa kalkması safhasına geçilmesi ancak İsrail’in tüm bunlara zorlanmasıyla mümkün olacaktır. Türkiye, Gazze’nin bir an evvel ayağa kaldırılması için sadece elini değil tüm gövdesini taşın altına koymaya hazırdır” dedi.

 

 

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Küresel Yeniden Kurulum: Eski Düzenden Yeni Gerçeklere” temasıyla, İstanbul’da düzenlenen TRT World Forum’un açılışına katılarak bir konuşma yaptı.

Forumun beşeriyeti ilgilendiren sorunların istişare edilmesi noktasında son derece kıymetli bir platform hâline dönüştüğünü gördüklerini dile getiren Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 2017’den beri TRT World Forum’u başarıyla tertipleyen TRT yönetimi ve mensuplarını canı gönülden tebrik ettiğini söyledi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye’nin yüz akı kurumlarından TRT’nin insanı merkeze alan yayıncılık anlayışı ve hakikatin sesini dünyanın dört bir tarafına ulaştıran yayınlarıyla iftihar kaynağı olduğunu vurguladı.

Kamu yayıncılığı sorumluluğunu layıkıyla üstlenen TRT’nin düzenlediği TRT World Forum’un da TRT’nin bugün artık yedi kıtada bilinen ve tanınan bu yaklaşımının en kıymetli tezahürlerinden biri olduğunu anlatan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Bugüne kadar farklı alanlarda bine yakın konuşmacı bu platformda fikir, tespit ve önerilerini dillendirmiş, on bine yakın katılımcı da programları yerinde takip etmiştir. Her yıl farklı bir başlık altında ekonomi, siyaset, güvenlik, medya, teknoloji ve uluslararası ilişkiler alanlarında mümtaz isimlerin görüşlerini burada dinleme fırsatı bulduk” ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, bu sene forumun “Küresel Yeniden Kurulum: Eski Düzenden Yeni Gerçeklere” temasıyla düzenlendiğini anımsatarak, “Önümüzdeki uku gün boyunca 35 farklı ülkeden, 132 yetkin konuşmacı ve 2 bini aşkın katılımcıyla küresel meselelere yenilikçi çözümler aranacak. Dünyanın ve bölgemizin içinden geçtiği sancılı süreç dikkate alındığında böylesine bereketli bir fikir ortamı kuşkusuz daha fazla önem kazanıyor” diye konuştu.

“ADİL, KAPSAYICI, KUŞATICI BİR KÜRESEL SİSTEMİN İNŞASINA İHTİYAÇ VAR”

İnsanlığın geleceğini tehdit eden sorunlar üzerine ne kadar çok konuşulur, karşılıklı saygı çerçevesinde ne kadar çok tartışılırsa sahici çözümlere ancak o nispette ulaşabileceğine dikkati çeken Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, şunları kaydetti: “Burada istişare edilecek meselelerin, burada dillendirilecek fikirlerin, burada yükselecek çağrıların tüm insanlığın barış ve huzur arayışına katkı sağlamasını temenni ediyorum. Sadece medyaya dair değil küresel birçok meselenin enine boyuna tartışılacağı forumun başarılı geçmesini diliyorum. İştirakleri, fikirleri ve önerileriyle foruma değer katan misafirlerimize şimdiden şahsım ve milletim adına teşekkürlerimi iletiyorum.”

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, yaşanan her günün daha adil, kapsayıcı, kuşatıcı bir küresel sistemin inşasına duyulan ihtiyacı ortaya koyduğunu söyledi.

Savaşlar, çatışmalar, eşitsizlik ve adaletsizliklerin tüm insanlığın gündemini adeta işgal etmiş durumda olduğunu dile getiren Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “İkinci Cihan Harbi’nin galipleri eliyle kurulan mevcut sistem, günümüzün gerçeklerine ve gerekliliklerine maalesef uymuyor. Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin adaletsiz karar alma yapısı nedeniyle insanlığın ortak sorunlarına çözüm üretemiyor. Çoğu zaman sorunlar da çözüm yolları da apaçık belli olduğu hâlde yer kürenin birçok yerinde masum insanlar ölmeye devam ediyor” diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye olarak, insanlığın kaderinin beş ülkenin insafına terk edilemeyeceğini dile getirdiklerini ve bu sebeple “Dünya beşten büyüktür” dediklerini vurgulayarak, “En büyük insani krizlerde, en somut insan hakları ihlallerinde dahi karar almakta geciken sistemin, taze fikirlere, yeni katkılara ve elbette günceli yansıtan bir yeniden yapılanmaya ihtiyacı olduğu aşikârdır. Son iki yılda Gazze’de yaşananları hep beraber takip ettik. İsrail hükûmeti iki yıl boyunca tüm dünyanın gözleri önünde 20 binden fazlası çocuk olmak üzere 70 bin Gazzeliyi şehit etti. 170 binden fazla Filistinli kardeşimiz İsrail saldırılarında yaralandı” ifadesini kullandı.

İsrail’in Gazze’ye saldırılarının sonuçlarına işaret eden Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, şunları söyledi: “Gazze’de neredeyse sağlam tek bir bina dahi kalmadı. Okullar, kiliseler, camiler, hastaneler kasıtlı şekilde bombalandı. Hâlâ ne diyorlar? İsrail masum. Nasıl masum oluyor? Nükleer silah, en güçlü bombalar, istediği anda istediği gibi Gazze’yi vurma imkânı İsrail’de. Nasıl oluyor da masum oluyor? Dün işte bu başımıza geldi ve orada gerekenleri zaten söyledik. Tam aksine masum değil, zalim İsrail’in ta kendisidir. Elinde nükleer silahlar, bombalar var. Her nevi silah var. Kısa menzil, orta menzil, uzun menzilli silahlar var. Nasıl masum oluyor? Bunu yutmazlar. Hele hele Türkiye olarak biz bunu yutmayız.”

“İSRAİL, AÇLIĞI ÖLÜMCÜL BİR SİLAH OLARAK ÖZELLİKLE ÇOCUKLARA KARŞI KULLANDI”

Gazze’de yaşanan açlık krizine dikkati çeken Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, şöyle devam etti: “İsrail şu anda açlığı ölümcül bir silah olarak özellikle çocuklara karşı kullandı. Az önce perdede gördük. Deri kemik olan o yavruları gördük ve açlıkla bu yavrular terbiye ediliyor. İsrail’in yalana dayalı propaganda makinası karşısında hayatları pahasına sahadaki gerçekleri dünyaya duyurmaya çalışan 270 gazeteci katledildi. Filistinli gazeteciler sadece canlarını değil evlatlarını, az önce arkadaşlarımızın içinde bir tanesi kendisi hariç eşini, yavrularını orada kaybetti. Anne-babalarını da bu süreçte şehit verdiler. Üzülerek ifade etmek isterim ki bütün bunlar olurken küresel barış ve istikrarı korumakla görevli kurumlar katliamları durduracak, soykırımı engelleyecek, çocukların hayatlarını kurtaracak hiçbir adım atmadı.”

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, genel kurulun ezici çoğunlukla aldığı kararların bile güvenlik konseyindeki çıkar hesaplarına kurban edildiğini dile getirerek şunları ifade etti: “Bunu anlamak, anlamlandırmak mümkün değil. Kardeşlerim, bakın burada şunu da belirtmek durumundayım. Gezi olayları sırasında İstanbul’a kamp kuran medya kuruluşları dâhil uluslararası basın da aynı şekilde failleri özenle gizleyen habercilik diliyle Gazze’de sınıfta kalmıştır. Bir avuç medya organı ve cesur gazeteci dışında Gazzeli mazlumların sesini dünyaya duyuran olmadı. İnanıyorum ki uluslararası basın camiası bunun muhasebesini objektif bir şekilde geç de olsa yapacaktır.”

Kalemini, kamerasını, ekranını ve köşesini Gazze’de işlenen soykırım suçlarını karartmak için kullanan iliştirilmiş gazetecilerin ifşasının, medyanın itibarı açısından çok önemli olduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Bu noktada TRT’mizin soykırımın ilk gününden itibaren büyük bir özveriyle sürdürdüğü yayınlarının çok kıymetli olduğunu düşünüyorum. Gazze’den haber akışına bir an olsun ara vermeyen TRT, failler hakkındaki dosyaların arşivlenmesinde de büyük bir başarıya imza atmıştır. Öyle ki bu uğurda fotoğrafçı Yahya Barzak kardeşimizi şehit vermiştir. Yahya kardeşimizi ve İsrail saldırılarında hayatını kaybeden gazetecileri bugün bir kez daha rahmetle anıyorum” diye konuştu.

“TÜRKİYE OLARAK ÜZERİMİZE DÜŞENİ YAPMAYA HAZIRIZ”

Programın başında, Gazze’de şehit olan basın mensuplarının vasiyetlerini izlediklerini belirten Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “İnşallah mahşeri vicdan Yahya Barzak’ın ve diğer 270 basın mensubunun hatırasına sahip çıkacak ve onların canları pahasına topladıkları deliller ışığında soykırım faillerinin hukuk önünde hesap vermesini sağlayacaktır. Türkiye olarak bu konuda üzerimize düşeni yapmaya hazırız. Lahey adalet divanı başta olmak üzere bütün buralarda gerekli adımlar neyse bu adımları atmaya hazırız” ifadesini kullandı.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, iki yıllık zulmün ardından geçen haftalarda Türkiye’nin de destekleriyle Hamas ve İsrail arasında bir ateşkes anlaşmasına varıldığını, böylece Gazzelilerin ilk defa rahat bir nefes almaya başladığını dile getirerek şunları kaydetti: “Hamas’ın anlaşmaya riayet konusunda titiz davrandığını görüyoruz. İsrail ise mutabakatı bozmak ve katliamlarına tekrar başlamak için adeta bahane arıyor. Fırsat kovalıyor. İşte önceki gün yine çoğu çocuk 100’den fazla Gazzeliyi şehit ettiler. İsrail’in ahde sadakat konusundaki berbat sicilini herkes biliyor. Dolayısıyla ateşkesin sürmesi, insani yardımın Gazzeli kardeşlerimize ulaşması ve Gazze’nin yeniden inşası safhasına geçilmesi ancak İsrail’in tüm bunlara zorlanmasıyla mümkün olacaktır. Türkiye, Gazze’nin bir an evvel ayağa kaldırılması için sadece elini değil tüm gövdesini taşın altına koymaya hazırdır. Biz dün olduğu gibi bugün ve yarın da Filistinli kardeşlerimizi asla yalnız bırakmayacak ve iki devletli çözümü savunmaya devam edeceğiz. Son dönemde birbiri ardına gelen Filistin’i tanıma kararlarını bu bakımdan son derece önemli buluyoruz. Henüz bu kararı almayan ülkeleri de bugünden tezi yok harekete geçmeye ve Filistin Devleti’ni tanımaya davet ediyorum.”

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, dünyadaki gelişmeleri oturup izlemenin ve eleştirmenin kolay, değiştirmek, dönüştürmek ve karanlığa karşı bir mum yakabilmenin ise zor olduğunu kaydetti.

Kendilerinin kolay olanı değil, her zaman zor olanı seçtiklerini dile getiren Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Oturup izlemek veya yanlışları eleştirmektense harekete geçmeyi, sorumluluk almayı, karanlıkları aydınlığa çevirmek için mücadele etmeyi tercih ettik. Milyonlarca kilometrekareyi bulan medeniyet coğrafyamızın her köşesine barışı, adaleti, dayanışmayı, huzuru götürmenin gayretindeyiz” diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye olarak yalnızca Gazze’de değil yaşanan her insani krizde inisiyatif aldıklarına dikkati çekerek, “Dördüncü yılına girecek Rusya-Ukrayna Savaşı’nın adil ve kalıcı bir barışla çözümü için ilk günden itibaren sorumluluk üstlendik. Hem Sayın Putin hem de Sayın Zelenskiy’le yaptığımız görüşmelerde ilk etapta ateşkes ve devamında kalıcı barışın sağlanması için her türlü desteği vermedeki kararlılığımızı ifade ettik. Umuyorum ki yakın gelecekte taraflar arasında bir orta yol bulunacak, iki komşu halkın yeniden yan yana, barış içinde yaşamasının önü açılacaktır. Türkiye bunun için her türlü katkıyı sunmaya devam edecektir” şeklinde konuştu.