Ekonomist Atilla Yeşilada: Martta, nisanda enflasyon düşmez, aksine 3 haneye çıkacak!

“MB’nin bozduracağı dövizler seçime ulaşana kadar yetmez, kışı bile çıkarmaz”
Ekonomi uzmanı Atilla Yeşilada, Türkiye’de en büyük sorunun enflasyon değil, açlık ve sefalet olduğu görüşünü savundu; “Çok ciddi bir yoksullaşma yaşıyoruz. Toplumun zaten gevşeyen sosyal bağlarını sarsan ve bence kış aylarında geniş çapta şiddet olaylarına neden olacak bir yoksullaşma bu” dedi.
Sözcü’den Ruhat Mengi’nin sorularını yanıtlayan Yeşilada, “Enflasyonla yaşamaya alışmak bir uyarı, öğüt niteliğinde almıyorum bunu. Bu türde bir enflasyonla yaşamaya alışamayız. 90’larda alışmıştık, hepimiz o günleri az çok hatırlıyoruz çünkü bütün gelir, ücret ve fiyatlar eş zamanlı olarak yükseliyordu, 93’te kısa süre bir bankada çalıştım, 3 ayda bir bize zam veriyorlardı. Yani, fiyat artışlarıyla gelir artışları az çok başa baş gidiyordu, kötü bir dönem demiyorum ama yüksek enflasyonlu hayata bir geçiş yapmıştık. Şu andaki enflasyon daha çok 70’lere benziyor, rahmetli Ecevit’in Kıbrıs Harekatı sonrasında ilk petrol krizi vurdu ve Türkiye’de ilk defa o zaman çift haneli yükselen enflasyon dönemine girdik” diye konuştu.
Bu kış çok ağır geçeceği için sosyal karmaşadan korkuyorum” diyen Yeşilada, Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Enflasyonu şubat-mart itibarıyla geride bırakacağız” ifadesini hatırlatarak, “Mart’ta, Nisan’da enflasyon düşmez! O bir umut, enflasyon düşecek o da seçime gidecek ama enflasyon düşmeyecek, aksine 3 haneye çıkacak” görüşünü aktardı.
Yeşilada, Gelir Endeksli Senet’le ilgili olarak da, “Saçmalıktan başka bir şey değil. 5 milyar liralık talep beklemiyorlardı, 100 milyar liralık bekliyorlardı, böyle bir enstrümanın hiçbir yararı yok ki!” dedi. Yeşilada, değerlendirmelerine, “Sayın Cumhurbaşkanı herhalde kurmaylarını çağırıp çözüm istiyor, onlar da akıllarına gelen ilk çözümü uyguluyorlar, bu çözüm işleri daha da kötüye götürür ama pek umurlarında olmuyor, çünkü o anda tek ihtiyaçları Sayın Cumhurbaşkanı’nın rahatsızlığını gidermek, bu da işte 24 saat sürüyor, BDDK yönetimini gördük, şirketlere ‘dövizini satmazsan kredi yok’ dediler, bir hafta içinde 3 defa değiştirildi, çünkü uygulanabilir değil” diye devam etti.
“MB’nin bozduracağı dövizler seçime ulaşana kadar yetmez, kışı bile çıkarmaz”
Yeşilada, “Merkez Bankası müdahale etmese şu anda dolar rahatlıkla 20, 22 liraya çıkar” diyorsunuz. Merkez Bankası devamlı milyar dolarlar satarak doların artması engelleniyor, 17-17,5 lira arasında inip çıkıyor. MB’nin bozduracağı dövizler seçime ulaşana kadar yetecek mi?” sorusuna da şöyle yanıt verdi:
“Yetmez, kışı bile çıkarmaz, bu şekilde müdahaleye devam ederse Merkez Bankası havlu atar. Merkez Bankası’nın döviz artışına müdahale edebileceği döviz miktarı 30 milyar dolar, belki onun da biraz altına indi ama yalnız piyasadan, Türkiye’de bireysellerden ve dövizleri çalınan şirketlerden gelen talep yok, bir yandan da mani olamadığınız dış açığı finanse edeceksiniz, artık mali sistemde bireylerin mevduatı dışında özel sektörde döviz bırakmadılar, hepsini emdi Merkez Bankası. Özel sektörün ne kadar kullanmadığı, yedek olarak biriktirdiği döviz varsa hepsi Merkez Bankası’na geçti, buna rağmen elindeki kullanılabilir döviz miktarı artmıyor, sürekli bir kaçak var. O kaçak şimdi yaz aylarında turizm nedeniyle biraz daha ufak gözüküyor ama turizm gelirleri Eylül’de bittiğinde ya da yine millet bir şekilde heyecana gelip bir siyasi vakadan dolayı veya dünyada olan bir olaydan dolayı dolara hücum ettiğinde Merkez Bankası’nın savunma hattı da çökecek ve biz bir kez daha 21 Aralık 2021 gününe geri döneceğiz.
21 Aralık’ı hatırlarsak, o gün bu Kur Korumalı Mevduat icat edilmeseydi dolar 100 liraya da gidebilirdi, bunlar panik atakları, buralarda artık işin değeri, ederi, fiyatı kalmıyor, herkes ne pahasına olursa olsun döviz elde etmek için korkuyla saldırıyor, denize düşmüşsünüz can simdi aramak için yanınızdakini itiyorsunuz öyle bir durum. Ama dolar-TL 20’yi aştığında bireylerin de döviz mevduatlarına kısıtlama gelir, onların da döviz mevduatlarını istedikleri gibi çekip kullanmaları engellenir, krizi önlersiniz, onun yerine buhran ve güven bunalımı gelir.”
“Bu noktada artık kimse Erdoğan’a yardım etmez”
Daha önce kanalında söylediği, “Önümüzdeki aylarda 15-30 milyar dolara ihtiyacımız var, bunu da bulamayız” sözü üzerine konuşan Yeşilada, Türkiye’nin bu parayı Birleşik Arap Emirlikleri ve diğer ülkelerden alıp alamayacağına ilişkin soruya şöyle yanıt verdi:
“Kimse bu parayı vermez. Bir de şunu karıştırıyoruz; Birleşik Arap Emirlikleri’nin şu anda bile ben Hazine’sinde 15 milyar dolar nakit olduğunu zannetmiyorum, BAE, Suudi Arabistan bunlar servetleri çok yüksek ülkeler ama kimse nakit döviz veya kendi para birimini bulundurmaz, bunlarla yatırım yapılır veya yurt dışında FED’e emanet edilir, Avrupa Merkez Bankası da dahil cebinden 15 milyar dolar çıkarıp Türkiye’ye verebilecek kimse yok, o boyutta bir yatırım da olmaz. Almaya kalksalar Türkiye’de o boyutta satılacak mal yok şu anda.
Haberi Paylaş: https://namehaber.com/?p=2111
Ekonomi