Yavuz Akçadağ : Kömür gibi bir yeraltı zenginliğimiz var, bunu kullanıp elektrik üretiminde faaliyete geçirmemiz lazım

Akçadağ Grup Yönetim Kurulu Başkanı Yavuz Akçadağ 28.06.2022 tarihinde EKOTÜRK TV’de Ali Çağatay’ın canlı yayın konuğu oldu. Yavuz Akçadağ, enerji ile ilgili bir çok önemli hususa değinirken hayati nitelikte bilgilendirmede bulundu.

Akçadağ Grup Yönetim Kurulu Başkanı Yavuz Akçadağ canlı yayında şunları dile getirdi:

Bildiğiniz gibi geçen hafta Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nın tarafından YEKA 3 kapsamında yapılan ihalede Adıyaman 40 megavat rüzgar enerjisi santrali ihalesini firmamız kazandı. 18 aylık inşaat programı yapmaktayız. Yaklaşık 900 milyon TL yatırım planlamaktayız ve inşaatını tamamladıktan sonra 125.000.000 kilovatsaat elektrik üretimi hedeflemekteyiz. Burada ürettiğimiz elektrikle yaklaşık 40.000 vatandaşımızın hayatına girerek evde, iş yerinde, resmi dairede, metroda ve çevre aydınlatmasında elektrik ihtiyaçlarını karşılamakla beraber diğer bir pencereden de bakarsak 30.000’e yakın vatandaşımızın, halkımızın ev ihtiyacının elektriğini karşılayacağız.

Kömür ülkemiz için çok önemli bir enerji kaynağıdır.

Aynı zamanda dünyamız için de çok önemli bir enerji kaynağı. Çünkü dünya enerjisinin üçte birini petrolden doğal gazdan ve kömürden ve arz ediyor. Kömür % 30 oran üzerinde birinci arz. Ülkemize baktığımız zaman ülkemizde de bu çok farklı değil. Ülkemizde de enerji kaynağımızın birincisi kömür yaklaşık %20.

Elektrik üretimine baktığımızda % 35’ini kömürden karşılıyoruz. Yani bu ne demek oluyor? Her 3 haneden 13 evden birinin tüketiminin üretimini kömürden sağlıyoruz. Evet ama kömür sadece enerji kaynağımız değil, önemli noktasında sanayimiz için de çok önemli bir ham madde mesela sanayimizde başta demir çelik sanayimizde ısı hammaddesi tekstil sanayimiz de kâğıt sanayinde gübre sanayimizde kiremit ve tuğla sanayimizde yüksek tarife ise demir çelik endüstrisinde demir çelik endüstrisinde hammadde olarak kullanıyoruz.

Yani biz Rusya’dan Endonezya’dan Kolombiya’dan ABD’den ithal etmek zorunda kalıyoruz. Bunun için de hükümetimizin yani sadece hükümetimizin değil, vatandaşımızın, derneklerimizin, muhalefet partilerimizin, siyasi iktidarımızın bu konuda bir eylem planı yapması artık zorunlu.

Paris iklim anlaşmasından dolayı finans erişimimiz kısıtlandı. Yani kamu ve özel bankaların dışında özel bankalar biliyorsunuz, çoğu Avrupa Birliği’ndeki hükümetlere veyahut yatırımcılara bağlı olduğu için mesela biz lojistik başta olmak üzere tesis başta olmak üzere üretim kapasitemizi artırmak için yapacağımız yatırımlar noktasında finans erişimine ulaşamıyorsunuz.

Fransa’ya bakıyorsunuz Fransa’nın % 75’ini nükleer santral ve kömür ile alakası işini bitirmiş. Bunun en büyük destekçisi Almanya. Peki ama Almanya elektriğin yüzde kaçını kömürden üretiyor? %40’ını. Anlatabiliyor muyum? Yani şunu anlatmak istiyorum, biz ülkemizin potansiyelini bu konuda kömürünü ülkemizin ekonomisine katmak istiyoruz, mücadelemiz bu, yatırımcılar haklı yani. Çünkü neticede kendilerini bunları konuştukları zaman bir taraf oluyorlar ama biz üreticiler olarak bu potansiyeli görüyoruz ve bu potansiyelini ülke ekonomisine kazandırmak için de elimizden gelen her türlü fedakârlığı yapıyoruz.

Enerji de dışa bağımlılığı azaltmak için bir plana ihtiyacımız var!

Bizim bölgemizde elektrik üretimi ve tüketimi ile ilgili vatandaşlarımızın çok ciddi sıkıntıları ve feryatları var.
Haklı olabilirler ama biz kendi potansiyelimizi ortaya çıkarmadığımız takdirde enerjide dışa bağımlılığımız ve bu dalgalanmalar yüzünden petrolde olsun doğalgazda olsun bunun faturası vatandaşa çıkıyor.

Ülkemiz de iki türlü elektrik üretimi yapılmaktadır.

Kesintisiz elektrik üretimi ve iklim şartlarına bağlı elektrik üretimi. Kesintisiz elektrik üretimini yapabilmemiz için hammaddelere ihtiyacımız var. Hammaddeler, petrol, doğalgaz, nükleer santral ve kömür. Ülkemizde yeterli petrol, doğalgaz ve nükleer bulunmamaktadır ama 75 yıl yetecek
kadar kömür rezervimiz bulunmaktadır.

Dünyada 1.069.000.000.000 tona yakın kömür bulunmaktadır.

Bu rezervlerin çoğu üç ülkede bulunmaktadır. ABD, Çin ve Rusya olmak üzere ülkemiz ve dünyamızda elektrik üretiminin yaklaşık % 38’ini kömürden yapılmaktadır. Termik santraller günümüzde hala zararlı olarak görülüyor ancak yeni teknoloji ile gelişmiş emisyonlar ile ve herhangi bir noktada oksijen seviyesinde bir düşüklük yoktur.

Bu konuda, ülkemizin bu potasiyelini kullanarak dışa bağımlılığı azaltmalıyız.

Dünyada elektrik üretiminin bir numaralı ham maddesi kömür. Ülkemizde doğalgazda ve petrolde potansiyelimiz olmadığı için böyle dalgalanmalarda, savaş gibi durumlarda elektrik faturalarımıza çok olumsuz şekilde yansımaktadır. Bizim kömür gibi bir yeraltı zenginliğimiz varken bunu kullanıp
elektrik üretiminde faaliyete geçirmemiz lazım. Bizim ülkemizde hammaddemiz kömürdür.

Haberi Paylaş: https://namehaber.com/?p=1902